Genetiğimde yok şu şöyle bu böyle

A

ascendantwill

Gold
Joined
Oct 23, 2024
Posts
938
Reputation
1,250
Şimdi beyler o dediğiniz genetik testestronun etkisini göstermisyle ilgili
Ör.
Farz edelim ki birinin 1500ng/dl testi varken diğerinin 500/ng dl var ancak bu 500ng/dl adam diğerinden daha testestronun etkilerini fenotipte gösteriyor neden? Çünkü onun reseptör hassasiyeti daha iyi yani bazıları roid basıp sonuç elde edemiyorsa bunla ilgili reseptör hassasiyeti eğer ki reseptör hassasiyetiniz düzgünse veya daha iyiyse testestronun düşükse roid basarsanız çok iyi etkiler görürsünüz. + reseptör sayısı da önemli

Reseptörler genetik / anne karnında halloluyor yani hassas reseptörlere sahip olanlar için hala umut var
 
  • +1
Reactions: Auchelius, swaggy, pashanimair and 4 others
Anne karnindan sonra boostlayamiyor muyuz receptor sensivity peki
 
  • +1
Reactions: Auchelius, pashanimair and Furkan Sarıkaya
Şimdi beyler o dediğiniz genetik testestronun etkisini göstermisyle ilgili
Ör.
Farz edelim ki birinin 1500ng/dl testi varken diğerinin 500/ng dl var ancak bu 500ng/dl adam diğerinden daha testestronun etkilerini fenotipte gösteriyor neden? Çünkü onun reseptör hassasiyeti daha iyi yani bazıları roid basıp sonuç elde edemiyorsa bunla ilgili reseptör hassasiyeti eğer ki reseptör hassasiyetiniz düzgünse veya daha iyiyse testestronun düşükse roid basarsanız çok iyi etkiler görürsünüz. + reseptör sayısı da önemli

Reseptörler genetik / anne karnında halloluyor yani hassas reseptörlere sahip olanlar için hala umut var
Anne karnindan sonra boostlayamiyor muyuz receptor sensivity peki
https://eksisozluk.com/entry/157571782 Hocam androjen reseptörleri için böyle bir yazı buldum da doğruluğu tartışılabilir :unsure:
@maarda
 
  • +1
Reactions: maarda, Auchelius, why not me? and 2 others
https://eksisozluk.com/entry/157571782 Hocam androjen reseptörleri için böyle bir yazı buldum da doğruluğu tartışılabilir :unsure:
@maarda
tahmin edeceğiniz üzere bunun en büyük faktörü maalesef genetik unsurlardır. yine de bu hassasiyet kazandırma işleminin doğal yollardan elimizden geldiğince gerçekleştirilemeyeceği anlamına gelmemekte.

ağırlık egzersizleri: böyle bi orada bi burada 5 kilo dumbell ile curl yapıp azıcık bant çekip akşam yemeği sonrası yarım saat parkta çekirdek çitleyerek yürüyüş yapmaktan vs bahsetmiyorum. tabii hiç bu tarz bir expression'a maruz kalmamış bir bireyde bu yöntem dahi ar hassasiyeti için etkili olacaksa bile bir noktadan sonra yeterli olmayacaktır. bahsettiğim ciddi planlanmış, programlanmış, progressive overload sistematiği içinde gelişen yaldır yaldır ağırlık egzersizleri. kemiğinizi, kaslarınızı sinir sisteminize yeniden inşa etme mekanizması için gerekli işlemleri gerçekleştirmesi için bir neden tanımanız gerekmektedir. re-shape moduna girildiği zaman, ar hassasiyeti ve sayısı artışa mecburen geçmek durumunda kalacaktır. istikrarlılığı ve sürekli olması çok önemlidir. uzun seneler gerektiren bir uğraş olması gerektiğini söylemek durumundayım.

fasting ve intermittent fasting: bir süre aç kalmak ve aralıklı aç kalma düzeni üzerine kurulmuş beslenme düzenleri bir çok faydası yanında ar'lerine de pozitif etki ettiği araştırılmış bir durumdur. açlık durumunda ve yoğunluğu yüksek egzersiz esnasında insan vücudunun daha fazla hgh (human growth hormone) salgıladığı ve hgh expression'ın da ar hassasiyeti için önemli bir meknizma olduğu son araştırmalarla birlikte düşünülmektedir. zira aralıklı açlıklar üzerine kurulu bir besin düzeni doğru bir egzersiz ve beslenme programı ile destekleniyor ise zaten yağ kütlesinin düşününe, inflamasyonun azalmasıne ve kardiyovasküler sistemin gelişmesine katkı sağlayacağından ar'lerinin otomatikman fayda göreceği çıkarımını yapmak zor olmasa gerek.

d vitamini: natural bir steroid olan d vitamini aslında bir çeşit hormondur. en çok güneş ışınlarına güneşin dik açı ile geldiği zamanlarda maruz kalma yöntemi ile salgısı arttırılabilir. gıdalardan ya da takviye edici ampüllerden eksikliğini gidermek belirli bir oranda etkili olsa dahi hiçbiri güneş ışınlarının eline su dökemeyecektir. d vitaminin vücutta yeterli oranda bulunması androjenik hormonların arşa geçmesi ile birlikte ar'lerinin de sentezleme gücünü de arttıracaktır.

beslenme düzeni: tam besinlerden oluşan bir beslenme düzeninin zaten vücutta pozitif yönde etki edemeyeceği bir nokta yok. iyi ve kişinin durumuna/kondisyonuna göre ayarlanmış bir beslenme düzenine her şekilde kefilim.
özellikle protein alımını arttırmak ar'lerinin hassasiyeti ve sayısınını arttırma açısından faydalı bulunduğu araştırılmıştır. zira yapı taşları olarak bilinen proteinler ve içerdikleri essential amino-asitler vücuttaki her fonskiyonda görev almaktadırlar. söz konusu kaş inşası, kemik yoğunluğu arttırmak gibi unsurlar ise dolaylı yoldan öyle ya da böyle yüksek protein alımı, ar ve androjenik hormonlar hep birbirlerinin ceplerini dolduran mekanizmalar olmaya devam edecektir.

- l-karnitin'in ar hassasiyetini arttırdığına dair araştırmalar mevcut.
 
  • +1
Reactions: Auchelius, why not me? and swaggy
Şimdi beyler o dediğiniz genetik testestronun etkisini göstermisyle ilgili
Ör.
Farz edelim ki birinin 1500ng/dl testi varken diğerinin 500/ng dl var ancak bu 500ng/dl adam diğerinden daha testestronun etkilerini fenotipte gösteriyor neden? Çünkü onun reseptör hassasiyeti daha iyi yani bazıları roid basıp sonuç elde edemiyorsa bunla ilgili reseptör hassasiyeti eğer ki reseptör hassasiyetiniz düzgünse veya daha iyiyse testestronun düşükse roid basarsanız çok iyi etkiler görürsünüz. + reseptör sayısı da önemli

Reseptörler genetik / anne karnında halloluyor yani hassas reseptörlere sahip olanlar için hala umut var
test basıp taşşaksız olunca
 
karıma doğummaxxing yaptırcam ozaman reseptörler için
 
  • JFL
  • +1
Reactions: Auchelius, Serialsuicide, Furkan Sarıkaya and 3 others
tahmin edeceğiniz üzere bunun en büyük faktörü maalesef genetik unsurlardır. yine de bu hassasiyet kazandırma işleminin doğal yollardan elimizden geldiğince gerçekleştirilemeyeceği anlamına gelmemekte.

ağırlık egzersizleri: böyle bi orada bi burada 5 kilo dumbell ile curl yapıp azıcık bant çekip akşam yemeği sonrası yarım saat parkta çekirdek çitleyerek yürüyüş yapmaktan vs bahsetmiyorum. tabii hiç bu tarz bir expression'a maruz kalmamış bir bireyde bu yöntem dahi ar hassasiyeti için etkili olacaksa bile bir noktadan sonra yeterli olmayacaktır. bahsettiğim ciddi planlanmış, programlanmış, progressive overload sistematiği içinde gelişen yaldır yaldır ağırlık egzersizleri. kemiğinizi, kaslarınızı sinir sisteminize yeniden inşa etme mekanizması için gerekli işlemleri gerçekleştirmesi için bir neden tanımanız gerekmektedir. re-shape moduna girildiği zaman, ar hassasiyeti ve sayısı artışa mecburen geçmek durumunda kalacaktır. istikrarlılığı ve sürekli olması çok önemlidir. uzun seneler gerektiren bir uğraş olması gerektiğini söylemek durumundayım.

fasting ve intermittent fasting: bir süre aç kalmak ve aralıklı aç kalma düzeni üzerine kurulmuş beslenme düzenleri bir çok faydası yanında ar'lerine de pozitif etki ettiği araştırılmış bir durumdur. açlık durumunda ve yoğunluğu yüksek egzersiz esnasında insan vücudunun daha fazla hgh (human growth hormone) salgıladığı ve hgh expression'ın da ar hassasiyeti için önemli bir meknizma olduğu son araştırmalarla birlikte düşünülmektedir. zira aralıklı açlıklar üzerine kurulu bir besin düzeni doğru bir egzersiz ve beslenme programı ile destekleniyor ise zaten yağ kütlesinin düşününe, inflamasyonun azalmasıne ve kardiyovasküler sistemin gelişmesine katkı sağlayacağından ar'lerinin otomatikman fayda göreceği çıkarımını yapmak zor olmasa gerek.

d vitamini: natural bir steroid olan d vitamini aslında bir çeşit hormondur. en çok güneş ışınlarına güneşin dik açı ile geldiği zamanlarda maruz kalma yöntemi ile salgısı arttırılabilir. gıdalardan ya da takviye edici ampüllerden eksikliğini gidermek belirli bir oranda etkili olsa dahi hiçbiri güneş ışınlarının eline su dökemeyecektir. d vitaminin vücutta yeterli oranda bulunması androjenik hormonların arşa geçmesi ile birlikte ar'lerinin de sentezleme gücünü de arttıracaktır.

beslenme düzeni: tam besinlerden oluşan bir beslenme düzeninin zaten vücutta pozitif yönde etki edemeyeceği bir nokta yok. iyi ve kişinin durumuna/kondisyonuna göre ayarlanmış bir beslenme düzenine her şekilde kefilim.
özellikle protein alımını arttırmak ar'lerinin hassasiyeti ve sayısınını arttırma açısından faydalı bulunduğu araştırılmıştır. zira yapı taşları olarak bilinen proteinler ve içerdikleri essential amino-asitler vücuttaki her fonskiyonda görev almaktadırlar. söz konusu kaş inşası, kemik yoğunluğu arttırmak gibi unsurlar ise dolaylı yoldan öyle ya da böyle yüksek protein alımı, ar ve androjenik hormonlar hep birbirlerinin ceplerini dolduran mekanizmalar olmaya devam edecektir.

- l-karnitin'in ar hassasiyetini arttırdığına dair araştırmalar mevcut.
L-karnatin hafif etkiler gösterebilir bu açıdan / fasting yani daha doğrusu 2 öğün beslenip öğünler arası 8-12 saat bırakarak öğünlerde yüksek kalorili besinler tüketmeyerek hem daha stabilize bir testestron elde edersiniz hem de bir ihtimal daha kaliteli reseptörlere yaklaşırsın ancak bu reseptör hassasiyeti dediğim şekilde anne karnında / genetik olarak çoğunlukla ayarlanıyor 2 öğünde protein ağırlıklı beklenirken hayvansal yağ ve karbonhidrat da alabilirsiniz ben bitkisel yağ tavsiye etmiyorum
 
  • +1
  • Love it
Reactions: Auchelius and Furkan Sarıkaya
L-karnatin hafif etkiler gösterebilir bu açıdan / fasting yani daha doğrusu 2 öğün beslenip öğünler arası 8-12 saat bırakarak öğünlerde yüksek kalorili besinler tüketmeyerek hem daha stabilize bir testestron elde edersiniz hem de bir ihtimal daha kaliteli reseptörlere yaklaşırsın ancak bu reseptör hassasiyeti dediğim şekilde anne karnında / genetik olarak çoğunlukla ayarlanıyor 2 öğünde protein ağırlıklı beklenirken hayvansal yağ ve karbonhidrat da alabilirsiniz ben bitkisel yağ tavsiye etmiyorum
Teşekkürler hocam 🙏
 
  • +1
Reactions: Auchelius and ascendantwill

Similar threads

ogrepilled
Replies
24
Views
2K
Deleted member 95686
D

Users who are viewing this thread

Back
Top